Özlem Yüklü Sohbet Odaları

özlem yüklü sohbetler

Özlem Yüklü Sohbet Odaları

Özlem Yüklü Sohbet Odaları   dendiğinde ilk kalbimizi acıtan şey neyse onu anımsatıyor. Tabi birde www.sohbetyildizi.com adresini anımsatıyor 🙂 Şimdi sizlerle hem kendi hayatımızdan alıntılar yapıp hemde genel düşüncelerimizi konuşacağız. Sizlerde özlem duygusunu en zirvede hissediyorsanız, Özlem Yüklü Sohbetler etmek ve yeni arkadaşlıklar kurmak istiyorsanız sohbetyildizi ailemize ücretsiz giriş yaparak en güzel kurulan bağlara şahit olabilir ve bizzat aynılarını yaşayıp hissedebilirsiniz.

Özlem Yüklü Sohbetler

Özlem Yüklü Sohbetler

 

Bazen sadece çaresizce özlersiniz. Özleme aşık olan insanlar tanıdım. Bunlardan biri de benim tabi ki. Özlemek sadece aşık olduğumuzu özlemek değildir. Bazen en değer verdiğin bir eşyayı kaybedersin, bazense uzaklara dalıp iç çekip en mutlu olduğun anları özlersin. Kimisi ise sadece çocukluğunu özler. İnsan en çok nerede eksikse onu özlüyor işin özü bu. Mesela çok ciddi kayıplar veriyoruz hayatımızda. Anne, baba, eş, çocuk yada çok yakın akraba bireyleri yahut en yakın arkadaş. Her kim olursa olsun bizde izi olan insanları, eşyayı çok özlüyoruz. Ben en çok annemi özlüyorum. Şu hayatta en değerli varlığım olan annemi… Annemle uzun uzun sohbet etmeyi ..
Bazı kayıplar çok acıdır ne yaparsanız yapın yerini dolduramaz ve özlemi dindiremezsiniz.Zaman sadece uyuşturur acıyı. Asla geçmez ve asla unutulmaz. Annen yoksa kimsen yok demişlerdi ne kadar doğru… Kolun,kanadın diğer yarın annen. Şu dünyada seni karşılıksız sevecek olan tek insan belki de o. Maalesef hayatta iken kıymetini bilmiyoruz sevdiklerimizin. Elimizden kayıp gittiğinde ise keşkeler kalıyor dilimizde. Keşke olsaydı şunu yapardım, keşke olsaydı bunu yapardım … Geriye sadece keşke  kalıyor …

 

Özlem Yüklü Sohbetler

Özlem Yüklü Sohbetler

Siz diyin vicdan azabı ben deyim yıkıntı. Her ne olursa olsun değer veriyorsanız hissettirin. Seviyorum demekle olmuyor o işler. Sev evet çok sev ama lafla değil hissettir. Seviyorum kelimesini basitleştirip kullanmamalıyız. Öyle özel öyle güzel bir kelime ki o sadece hissettiğinize vurgulayın ve söyleyin o kelimeyi. Duygularını belli edemeyen , sevdiğini söylemeyen o kadar çok insan var ki. İlla yüzüne karşı seviyorum demek gerekmiyor ki ! Özlem yüklü Sohbetler ederken daha iyi anlıyosunuz. Özleyerek her konuştuğunuzda içiniz cız ediyor.

Dikkat et , üşütme, sıkı giyin !

yada sen dur ben yaparım sen yorulma sen üzülme diyenlere de iyi bakin. Gizli özne kullanıyor orada sen farkında değilsin. Aslında seni seviyorum diyemiyor da dikkat et diyor. Üşütme diyor ama sen uyarıyor zannediyorsun. İkaz edilmek her zaman olduğu anlamı taşımıyor arkadaşlar. Zamanında bunları anlamıyorsunuz, kızıyorsunuz of deyip kapıları çekip vuruyorsunuz. Sonra nemi oluyor ? Toprağına sarılıyorsunuz o en sevdiğiniz insanın. O toprak ki o kadar soğuk ki, sen kalk ben yatayım desende nafile..Demem o ki toprağa sarılıp ağlamaktansa hayattayken, elinizde fırsatlar varken sevdiğinizi hissettirin. Bazı özlemlerin tarifi yok. Çaresi yok. Koca bir boşluk oluyor içinizde ağlayıp, bağırmak yada haykırmak delice seni seviyorum diye bunların hiç bir önemi kalmıyor. Özlemek evet çok güzel bir duygu ama bir o kadar da acı yüklü. Ben şahsen özlemek denilen o acımasız duyguya aşığım, annemi o duygular içinde yaşıyorum çünkü.Özlemli sohbetler etmek istiyorsanız sohbetyildizi ailesine bir giriş yapın derim. Öyle özlem yüklü hikayeler var ki. Dinlerken halinize defalarca şükrediyorsunuz. Hayatınızda her yaşadığınız olayda şükretmeyi de unutmayın. Herkes geceyi aynı anda yaşıyor fakat herkesin karanlığı çok farklı. Tekrar yineliyorum, sevdiklerinizi üzebilir siniz , kırabilirsiniz ama elinizde fırsat varken telafi edip sevdiğinizi hissettirin. Ben seviyorum demeyin o duyguyu karşıya hissettirin.Birine seni çok seviyorum demekle hissettirmek arasında dağlar kadar fark vardır.Şu duvarda beni çok seviyor olabilir değil mi? Ama ben bunu hissedemiyorum işte. Ne olursa olsun hissettirin sevdiğinizi, yarın çok geç olabilir. Pişmanlıklar , hayal kırıklıkları , vicdan azapları sizleri yer bitirir ve kalakalırsınız bir kışın ortasında.Ne olduğunu anlamadığınız bir hasretin ve bir pişmanlığın ortasında buluverirsiniz kendinizi… Özlemli chat hikayelerinde bu tür acılara örnekler mevcuttur.

Son pişmanlık fayda etmiyor işte o noktada …

Ne kadar dualar etseniz yada ne kadar feryat figan etseniz bir anlamı kalmıyor, iç dünyanızda kendinizi yeyip bitiriyorsunuz. Olmazsa olmaz o egolu dünyanızdan kendi iç dünyanıza geçiş yaptığınızda ben ne yapmışım ? Bu kadar da görmezden gelinmez bir insan diye olmadık düşünceler içerisine giriyorsunuz. Peki bu düşünceler ve kuruntular nasıl geçiyor biliyor musunuz ? Düşünmeyi azalttıkça daha çok gülümsemeye başlıyorsunuz. Düşünmek istemiyorsunuz çünkü ; düşündükçe vicdan azapları resmen etlerinizi hatta beyninizi kemirir hale geliyor ve siz bu şekilde yaşanmadığını anlıyorsunuz. Düşünceleri azaltmak işe odaklanmak veya sizi oyalayacak bir şeye odaklanmak sizi bu durum içerisinden adeta söküp alıyor. Tekrar parantez açalım sevdiklerimizi sağ iken sevelim ve seviyorum diyerek geçiştirmeden hissettirelim.. Aklınıza geldiğinde konuşmak istediğinizde duygu dolu sohbet için  bekleriz.Sağlıkla kalın ~

sohbet