Ayasofya’nın Tarihi

Gönül Dostlarım güzel bir Sohbet konumuzla sizlerle birlikteyiz. Bugün sizlere Ayasofya Hakkında biraz bilgi paylaşacağım . Daha sonrasında ise Ayasofya ile ilgili yazılarımızı ilerleyen günlerde daha farklı konular üzerinden  devam edeceğiz. Umarım konumuzu beğenir bizlere yorumlar atarsınız.

Ayasofya’nın Sırrı deyince aklımıza hemen tarihte neden ne için neler adına burayı ele geçirilmeye çalışılması aklınıza gelebilir. Ayasofya bizans imparatorluğunun merkezinde bulunan kutsal bir kilise olarak inşaat edildi . Ayasofya tarihte bilinen 3 kere yapılmış olan bir ibadethanedir. Ayasofya İstanbul’un yarım adasında bulunan bir kilise olarak inşa edilmiştir. 1 ci ayasofya’nın inşaatını yaptıran 1’ci Kostantindir. Birinci ayasofya barizikal olarak inşa edilmiştir. Barizikal demek uzun bir dikdörtgen olarak inşa edilmitşir. Bu tamamen konstantinin ayasofyasıdır. Peki yıkıldıktan sonra ikinci ayasofya yapılması theodosios yaptırmıştır. İkinci Ayasofya ise üçgen alınlık olsun koyunların bulunduğu işlemeli filizler filan görünmekte halen bulunmaktadır. Lakin bu ayasofya da jüstinyanus‘in döneminde nika ayaklanmasında yıkıldı. Bundan sonrada üçüncü ayasofya yapıldı. Bunu yapan da ikincisini yapan jüstinyanus. Ama jüstinyanus Ayasofya yı yeniden yaparken aklında olacak şey ise bambaşkadır. Bu şey de hazreti Süleyman’ı geçmek yani Süleyman mağbedinden daha büyük ve gösterişli bir yer yapmak .Bunun nedeni ise hazreti Süleyman’nın yaptırmış olduğu ibadethaneyi geçmek istemesidir. Görkemli olmasını istemesidir. Hatta yapımı bittikten sonra jüstinyanus Ayasofya’ya giriyor ve tam ortasına gelip ‘Ey Süleyman şimdi seni geçtim ‘ kelimesini söylüyor. Ama Bu yapıda çok fazla ayakta kalmıyor neden mi ?

Ayasofya Cami

Ayasofya Cami

Ayasofya Jüstinyanus tarafından yaptırılıp üstüne bir kubbe tarzında oturtularak yapılmasını istemesi ve bu kubbenin ayaklarının her iki tarafı sadece taşıması düğer tarafların ise boşta kalması çok fazla ayakta tutmamaktadır . Nitekim yarım asır sonra büyük bir gürültü ile Jüstinyanusun yaptırmış olduğu üçüncü ayasofya da kubbesi ile çöküyor. Peki bundan sonra nemi oluyor . Kubbeyi daha önceden yapan ustaların torunları çağırılıyor . Onlarda dedeleri gibi mimar oldukları için kubbeyi yeniden yapmaları söyleniyor ve yapılıyor. Ama  1000 li yıllarda bir kere daha yıkılıyor kubbe ve bir daha yaptırıyorlar.Aslında kubbe bir çok kez yıkılıyor ve yapılıyor. Ama daha sonra kubbeye son kez bir kişi daha dokunuyor ve ondan sonra bir daha kubbe çökmüyor . Peki kim mi bu adam ? o kişi büyük  Türk mimarı Mimar Sinan. Evet mimar Sinan ayasofya nın kubbesini son yapan kişi olarak bilinmektedir. Mimar Sinan aynı alt yapı tecrübesini Süleymaniye camisinde de yapıyor . Süleymaniye 1557 yılında bitiriliyor ve İstanbul o zamandan bu zamana kadar kaç deprem görmüş düşünün. Hatta şöyle bir söylem vardır jeoloji uzmanlarının dedikleri istanbulda deprem olduğunda kaçacağınız en güvenli yer Süleymaniye Camisi demişlerdir. Çünkü Süleymaniye kurşunla birbirine tutturulmuştur tabiki allahın izni ile . Bunu mimar Sinan bile süleymaniyenin açılışında demiştir. biiznillah sultanım kıyamete kadar ayakta olacak yapıyı size teslim etmekteyim. Mimar Sinan o denli çok sağlam bir yapı yapan bir mimardı. Eserleri Yüzyıllardır Ayakta durmaya devam etmektedir.

Mimar Sinan Ayasofya

Mimar Sinan Ayasofya

Osmanlıda Ayasofya 

Yıl 1453 de Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u aldıktan sonra fethin sembolü olarak ayasofyayı camiye Çevrilmiştir. Şunu unutmamak gerek bakın biz önüne gelen kiliseyi camiye çevirme derdinde olan insanlar olmadık. Fatih Sultan Mehmet ayasofya yı camiye çevirdikten sonra bile eski fresikleri resimleri görselleri ikonaları kapatmamıştır . Açıkta kalmıştır. Namaz kılınması gereken yer neresi ise yani kıble ne tarafta ise o taraftaki resimleri kapatmıştır. Mesela içeriden kubbeye baktığınızda melek kanatları görürsünüz. Evet sadece kanatları yüzleri kapatılmıştır.Yani şöyle bir şey bizler işte böyle bir toplumuz. Peki ayasofya da ilk yapıldığında minaresi 1 tane idi daha sonra oğlu ikinci beyazıd yaptırmıştır. Daha sonrasında ise 2 minare daha yapılmıştır. Bu da kanuni sultan Süleyman’nın oğlu 2 selim emir veriyor ve minarelet yapılıyor. Bunun yapılmasının amacı ise kubbeye destek vermek amaçlı olmasıdır. Son iki minareyi de mimar Sinan yapmıştır. Bu minareler tamamen kubbeye bağlıdır. Düşünün bu minareleri yıkmaya kalktınız sadece minare değil ayasofya komple yıkılır çünkü bütün yükü taşıyanlar minarelerdir. İşte Mimar Sinan Ayasofya yı bu denli akılcı bir şekilde yapmıştır. Uzun yıllardır ibadet hane olarak kullanılmıştır .

Osmanlıda Ayasofya

Osmanlıda Ayasofya

Peki Ayasofya Neden Önemli ?

Ayasofya’nın önemi aslında çok  fazla çünkü burada olduğuna inanılan kutsal kase  ve ahit sandığı olduğu söylenmektedir. Ayasofya nın altı çok fazlaca tünellerle kaplıdır. Ve bu tünellerin bir çoğuna girilmiş değildir. Sular altında kalındığı için tüneller tam olarak neler olduğu tespit edilememekte . Lakin rivayetlere göre kutsal kase ve ahit sandığı ayasofyanın altında bir yerde olduğu düşünülmektedir. Kutsal kase dediğimiz hazreti İsa ya ait içinde hazreti İsa’nın kanı olduğuna inanılan ve her şeye deva olan gücü olan bir kase olduğuna inanılır. Bizans döneminde bu iki kutsal emare kudüsten İstanbula getirilerek Ayasofyanın gizli kutsal emanet odalarında tutulmuştur. Lakin Ayasofya bir çok kez tahrip edildiği için kaçırılmış olasılığını da düşünmek gerekmektedir. Bir çok araştırmacılara göre bu kutsal emanet ve diğer emanetlerin halen burada olacağı konuşulmaktadır. Ayasofya 1930 lara kadar cami olarak hizmet vermekte idi. Lakin 1934 de müze olmasına karar kılınarak tadilata başlanmıştır. Ve o tadilat günümüzde  halen sürmektedir. Düşünün 70-80 yıllık bir tadilattan bahsediyoruz arkadaşlar. Yani böyle uzun süren bir tadilat nasıl olabilir değil mi ?  Aslında tamamen bu zamana kadar gelmesi politik nedenlerden ötürü olabilmekte. Yani düşünün Ortodosklar için kutsal sayılan bir yerde şimdilerde yeniden cami olarak ibadethaneye açılması bir çok kişinin tepkisini çekecektir. Ama umarım eskiden olduğu gibi açılıp bizlere 2 rekat namazda kılmayı nasip etsin ki Atamız Fatih Sultan Mehmet hanın kemiklerini sızlatmayalım öyle değil mi dostlar . Rabbim bizlere o günleri görmeyi nasip etsin İşallah .Son senelerde Ayasofya için girişimlerimiz olmuştur. Bir süre önce de ayasofya da ezan okunmuştur . Bazı zamanlar da da okunmaya devam etmektedir. Rabbim devamını bizlere göstersin İşallah.. Ayasofya için yazacağımız konu alacağımız o kadar dosya var ki arkadaşlar yani saatlerimizi alır. Çünkü daha dehlizleri var içerisinin figürlerinin anlamı nerelerde neler olduğunu bunun gibi bir çok detayı sizlere ilerleyen günlerde aktaracağız . Bizleri takip etmeye devam edin ve gerekirse sohbet sitelerimize gerelek bizlerle sohbet etmeyi de ihmal etmeyin.

 

Kutsal Kase

Kutsal Kase

ahit sandığı

ahit sandığı

sohbet