Kalp Sesi Radyo
Kalp sesi radyo derken kalbiniz müzikle birleşip ortaya çıkarmış olduğu o ritmdir. Kalbimizin sesi bazen bir müzikle buluşup devasa şekilde çarpıntı yapar. Öyle bir şarkı duyuyorsunuzdur ki tüm benliğinizi ele geçirmiş, kalbinize hükmetmiş, sizi sizden alan ritmdir. Kalbinizde hiç bir şarkının ezgilerini hissederek yaşadınız mi ? Çoğumuz yaşamıştır. Hatta aşk denilince de kalp sesi,kalbin hızlı atması gibi kavramlar basta geliyor. Ne güzeldir kalbimizin devasa şekilde çarpması ve bunu başarabilen insanların bunu hissettirmesi. Hissettirmek mi ? İste tüm mesele bu. Sevmek, sevdiğini söylemek,saygı göstermek bunlar dil ile telaffuz edilebilen şeyler olsada hissettirmediginiz taktirde hic bir işe yaramazlar. Nasıl ki etten kemikten yaratılmış olsakta, minik kalplerimiz hemen kirilabilecek kadar hassas. Hangi amaçla şarkılar dinlerseniz dinleyin içinizde birşeyleri canlandıracak ve hayal gücünüzün çıtasını yükseltecek şarkılar vardır. Içinizde küflenmeye yüz tutmuş duygularınızı hayata döndüren bir ezgi vardır ki siz yeniden siz olursunuz.
Kalbimizde Yer edinen Şarkılar
Yarım kalmış bir şarkı, sözlerini yarim yamalak hatırlasanız bile o şarkının müziği kalbinizde çok büyük bir yer edinmiştir.Boyle şarkılar bole müzikler özellikle tek başınıza iken derin bir iç çekip uzaklara dalıp gitmenizi sağlar. Kalbinize Merhem Olmuş Şarkılar Varmı? Her insanın inişli çıkışlı günleri vardır. Donem dönem kendini kayıp ettiğini hissederek kenara çekilip tek başına huzur arar. Böyle dönemde kimsenin bir faydası olmadığı gibi zararı da olmamalıdır. Tam kenara çekilmişsiniz tüm benliğinizi avucunuzun içerine alıp derin düşünceler içerisindeyken radyoda bir müzik sesi.. Öyle bir ses ki sizi kuş misali olduğunuz yerden alıp çok uzak diyarlara kalbinizin o müziğin ritmi ile attığı yarım kalmış duygularin tam ortasına bırakır.O şarkı ki tüm yaralarınıza merhem olur … Bu duyguyu ancak yaşayabilen anlar. Neden mi ? Yaşaması zor olduğu gibi anlatımı da çok zordur bi duygunun. Insan kalbinin aslında cam gibi olduğunu kırıldığında anlıyor. Hani diyoruz ya etten kemikten yaratıldık. Bazı duyguları yaşayıp şöyle bir düşününce acaba camdan mi yaratıldık diye düşünmüyor değilim.
Bir Sıfır Yenik Başlıyoruz
Işte radyoda duyduğumuz o ses bir çok konu açıyor düşünmemiz gereken. Tabiki düşünmeden önce kalbimiz var ön sirada. Kalp ve duygular ile hareket ettiğimizde bir sıfır yenik başlıyoruz bütün ilişkilere. Uzun yıllar geçce bile eskimeyen ve bizi her dinlediğimizde etkileyen muhteşem şarkılar vardır. O şarkıların yeri hep bambaşkadır. Hangi sanatçı söylerse söylesin o müziği duyduğumuzda etkilenmemek mümkün değildir. Şarkıya eşlik ederken elimizi kalbimize götürüp o ince sızıyı hissederiz. Unutmak kavramı yoktur bana göre. Unuttum dedikce hatırlamıyor muyuz ? Yaşanılan herşeye bir sünger çekmiş oluyoruz. O süngeri çekmezsek nasıl ilerleyebiliriz ki? Geçmişe takılı yaşayamaz insan. Sünger çekip yola devam ederek yeni insanlar yeni ilişkiler kazanarak yaşar hayati insan. Bazen çok büyük karamsarlığa düşüp kendimizi iyice yerle yeksan ediyoruz. Duygularımızı kontrol edemiyoruz. Kontrol edebilmek için daha mantıklı düşünmek gerekiyor. Kalbiniz mi ? Aklınız mı ? Çevremizde bazı insanlar kurduğu ilişkilerde duyguları ile hareket ediyor. Bazıları ise mantığı ve aklı ile hareket ediyor. Mantık ile devam edersek doğru kararlar verilebilir diye düşünüyorum. Bir okadar da duygusal olarak yaklasmanin samimi duygular olusturabilecegine inanıyorum. Her insana da mantıkla yaklaşmazsaniz tabiki. Ne demişler nabza göre şerbet. Yaklaşımları mızı karşıdaki insana göre ayarlayıp ona göre davranıyoruz. Bu şekilde davranamazsak duygularımızda çok fire vererek yolumuza devam ederiz. Herşeyden önce insan olarak ve insanlık duygularını karşı tarafa hissettirerek yaşamalıyız ki hayatımız güzel ilerlesin.
